Kasten yaralama; Türkiye’de çok sık işlenen, özellikleri ve uygulanacak cezai yaptırım bakımından önemli bir suç tipidir. Eşe karşı yaralama suçu ise; yaralama suçunun özel bir şeklidir. Yaralamanın eşe karşı gerçekleştirilmiş olması, hem cezanın artırılmasına neden olur, hem de suçu şikayete bağlı bir suç olmaktan çıkarır.
Kasten Yaralama
Kasten yaralama suçu Türk Ceza Kanunu’n 86. Maddesi’nde Kastan yaralama suçu tanımlanır ve nitelikli halleri belirtilir. Türk Ceza Kanunu’n 86. Maddesi’nde:
“Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(Ek fıkra: 31/3/2005 – 5328/4 md.) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
Kasten yaralama suçunun;
- a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
- b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
- c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
- d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
- e) Silahla,
İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır.” Denmektedir.